9 Mayıs 2015 Cumartesi

“Aramaktan Vazgeçersem, İşte O Zaman Yok Olurum” Van Gogh

“Aramaktan Vazgeçersem, İşte O Zaman Yok Olurum” Van Gogh


vincent-van-gogh


Nasıl oldu bilmiyorum ama elimde olmadan, ailenin baş edilmez, kuşku uyandırıcı bir kişisi durumuna geldim. En azından güvenilemeyecek biri… Bu halde kime ne yararım dokunabilir? Her şeyden çok bu nedenle, yapabileceğim en iyi, en akla yakın şey bir yerlere gitmek, uygun bir uzaklıkta bulunmak hepinizden. Böylece varlığımı unutabilirsiniz.

Beş yıldan fazladır, ne kadar süre olduğunu tam bilmiyorum, işsiz güçsüz sayılırım. Oradan oraya dolaşıp duruyorum. Sense diyorsun ki: Belli bir zamandan beri hep yokuş aşağı gittin, iyice bozuldun, hiçbir şey yapmadın. Tümüyle doğru mu bu?


Van-gogh


Kimi kez kuru ekmeğimi kendim kazandım, kimi kez de bir dost, yüreğinin iyiliğinden, bir dilim ekmeği bana verdi, burası doğru. Elimden nasıl geliyorsa öyle yaşadım. İyi, kötü, gelişigüzel; birçok kişinin güvenini yitirdim, doğru; parasal durumum acınacak gibi. Doğru; geleceğim çok karanlık görünüyor. Doğru; işlerimi daha iyi yürütebilirdim, doğru; sırf ekmek parası kazanacağım diye çok vakit kaybettim. Doğru; çalışmalarım, incelemelerim de kötü, hatta umutsuz durumda şu sıra. Doğru; gereksinimlerim sahip olduklarımı aşıyor, evet. Ama, buna yokuş aşağı inmek mi denir.  Hiçbir şey yapmamak mı denir?  Belki de diyeceksin ki: Neden herkesin senden istediğini yapmadın, neden üniversiteye devam etmedin?

Buna vereceğim tek yanıt şu: Masraflar çok ağırdı, üstelik, o dediğin gelecek, şimdi izlediğim yoldakinden daha iyi değil. Şimdi tutturduğum yolu sonuna dek sürdürmek zorundayım; okumazsam, kendi bildiğim gibi çalışmazsam, hiçbir şey yapmazsam, aramaktan vazgeçersem, işte o zaman yok olurum. En acı yazgı olur benimki.


van-gogh


Derken kendimi yoksulluk yüzünden dört yandan kuşatılmış hissediyorum. Ulaşamayacağım kadar uzakta olan belirli işlerin belirli gerekli şeylerin dışına itildiğimi duyuyorum. Melankoliden kurtulamamamın nedenlerinden biri bu işte; sonra, dostluğun, güçlü, ciddi sevgilerin olabileceği yerde bir boşluk buluyor insan içinde. Moral enerjisini kemiren bir düş kırıklığı duyuyor; sanki yazgı, sevecenlik içgüdülerine karşı bir barikat kurmuş. İçimde bir iğrenme seli yükselip beni boğacak gibi oluyor. Ve haykırıyorsun: “ Daha ne kadar sürecek bu Tanrım!

Vincet Van Gogh’dan, kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplardan Kesitler (3)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder